Serenad, Zülfü Livaneli
Süleyman'a istediği konuda yardımcı olmayacağımı o kadar açık şekilde söyleyerek hata yapmıştım galiba. Ortadoğu'da böyle yürümüyordu işler. "Tamam, senin amcaoğlunun işe girmesi konusuyla ilgileneceğim" deseydim, hiç sorun yaşamazdım. Gerçekten rektörle bu işi konuşmama da gerek yoktu. Süleyman'ı çok uzun süre oyalayabilirdim. Umutla beklediği süre boyunca bana yağcılık yapmasını, çok daha saygılı davranmasını sağlayabilirdim. Kendimi her akşam eve bıraktırabilirdim. Sonunda bir sonuç alamayacağımız kesinleştiğinde bile, onun için uğraşmış ama başaramamış biri olarak gözünde bir değerim kalırdı. Üstelik bu süre boyunca bana karşı olan davranışlarının bir kısmı da alışkanlığa dönüşürdü, kalıcılaşırdı.


0 Yorum :
Yorum Gönder