Serenad, Zülfü Livaneli
Artigiana'dan çıktığımda lapa lapa kar yağmaya başladığını gördüm. Caddeler şimdiden karla kaplanmıştı. Gelip geçen insanların omuzlarında, çatılarda, yol kenarlarındaki ağaçların dallarında kar birikmeye başlamıştı. Her zaman olduğu gibi bütün çirkinliklerin üstünü örtüyor, içimi neşeyle dolduruyordu. İstanbul kar altında tam bir masal şehrine dönerdi. Camiler, kiliseler, sinagoglar, Boğaz köprüleri beyaza bürünür, hava hafif bir sisle dalgalanırdı. Böyle havalarda Boğaz'ın mavi suları camgöbeği yeşile dönüşürdü. Şimdi de şehir hızla beyaz giysisini giyiyordu. Babaannemi hatırladım yine. Kar Anadolu'nun yorganıydı ama İstanbul'un da beyaz masal peleriniydi. En azından merkezdeki semtlerin.


0 Yorum :
Yorum Gönder